Dokümanın kapak kısmında "FABRİKATÖR" "GÖZLEM&ANALİZ" "İSTANBUL/ŞUBAT 2000" yazmaktadır. 1.Bölümde "GİRİŞ AMAÇ VE KAPSAM" başlığı altında; Bu çalışmanın "Fabrikatör" tanımlamasına uygun görülen hukuk doktoru Doğu PERİNÇEK ve Aydınlık grubunun toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda "açık faaliyetleri" gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında, objektif değerlendirme prensiplerine sadık kalınarak hazırlanan bir analiz olduğu belirtilmiştir. Örgütün, Doğu PERİNÇEK ve grubunun siyasi yapısından, istihbarat toplama faaliyetlerinden yararlanmak ve örgütün politikalanndan olan "Dez-Enformasyon" yöntemini gerçekleştirmek amacıyla "FABRİKATÖR" isimli çalışmayı yaptığı değerlendirilmektedir. 21. yüzyılda dünya politikacılanm ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin biçimlendireceği, dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarlan ve mevcut rejim ilkelerine aykın ideolojilere ait siyasileri engellediği, bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirtilmiştir. Dokümanın dip notunda "FABRİKATÖR" kelimesinin Amerikan İstihbarat Servisi tarafından kullanılan bir terim olduğu, kişisel ve siyasal amaçlar için genellikle gerçek ajan kaynaklarına sahip olmaksızın gerçekdışı ve abartılı haber üreten kişi veya grup anlamına geldiği belirtilmiştir. Doğu PERİNÇEK ve grubunun yapısı ve faaliyetlerini anlatan bir çalışma raporu olduğu, bu çerçevede Doğu PERİNÇEK ve grubunun Mao Zedung'un yolunu benimsedikleri, çok iyi istihbarat toplama yapılannm olduğu, bunlann yanı sıra arşivlerinde kişilerle ilgili ciddi manada bilgi ve belgelerin olduğu, bu bilgi ve belgeleri genellikle skandal içerikli provokasyon amaçlı kullandıklan, Doğu PERİNÇEK örgüt üyesidir.
1940’larda Nafia askerliği ve Varlık Vergisi dönemlerinde de değişik sıkıntılar yaşanmış. Çok ürkek adımlarla kiliseye gelirler, avluya adım attıklarında da bir “oh” çekerlerdi. Bizim yaşımız küçük olduğu için büyüklerimiz bizim yanımızda onlar hakkında pek konuşmak istemezlerdi. Bu kadınlarla onların kiliseye gelmeleri dışında sosyal ilişkileriniz olur muydu? O günlerde Süryaniler, Mardin Deyrülzafaran Manastırı’na sığınıyor. Ama bunlar karşı tarafa da kendilerini kabul ettirememişlerdi. Bazılarının ailelerinin bir kısmı hâlâ Hıristiyan Ermeni’ydi. Yerel otoritelerin ya da dönemin Diyarbakır Belediyesi yetkililerinin bunları geri gönderdiği söylenir. Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeni kadınların kiliseleri gizlice ziyaret ettiklerinden söz ediyorsunuz. Kesin sayı veremesem de oldukça çok olduğunu söyleyebilirim. Kiliseye kimseye görünmeden gelen bu kadınların genelde başlarını siyah tülbentle örttüklerini de hatırlıyorum. Ama yine de onlar zaman zaman kendilerine acınılan, zaman zaman da eleştirilen insanlardı. 6-7 Eylül 1955 olaylarında da Diyarbakır’da yağma ve saldırı olmuyor ama ciddi bir gerilim yaşanıyor. Şunu da biliyoruz: 6-7 Eylül’de çevreden Diyarbakır’a yağma için gelenler Leylekli İstasyonu’ndan geri gönderiliyor. Bazıları kendi istekleriyle kimliklerinden vazgeçmişlerdi. Bu kadınların sayısı ne kadardı?
Ağrısı olan birey bu aşamada pasif kalırsa, ağrının önüne geçilebilir. Fiziksel temasın yoğun olduğu heyecan aşamasında, uygun pozisyon ve uygun yatak ilişki kurulan ortamın düzgünlüğüne dikkat edilmelidir. Beli ağrıyan bireyin altta ağrımayan eşin üstte olduğu pozisyonlar genellikle iyi tolere edilir. Bel ağrısı ve bel fıtığı cinsel sıkıntıya yol açar mı? Ancak yeni pozisyonlara fiziksel ve psikolojik olarak alışmak zaman alabilir. Ağrısız olan yeni pozisyonlar denemekte fayda vardır. Yatarak, diz çökerek ve oturarak yapılan pozisyonların çoğu dikkat edilirse sıkıntı oluşturmaz. Ayrıca, dokunmalar ve masaj uygun bir şekilde yapılırsa, faydaları bile olabilir. Özelikle yan yatarak yapılan ilişkide ağrı daha az olabilir. Ancak ağrılı bireyin altta kaldığı durumlarda, mutlaka belin altındaki boşluk bir yastık ile desteklenmelidir. Hangi pozisyonlar sıkıntı oluşturmaz? Bu destek ağrıları büyük ölçüde azaltır. Bu aşama, dokunma, öpüşme ve yakın temas, olabildiğince uzun tutulmalıdır. Belinizi destekleyen yastıklar kullanın. Yeni pozisyonlar denenebilir mi? Düz yüzey seçilebilecek en iyi yüzeydir. Uygunsuz ortamlarda ve yataklarda yapılan birleşme uygun pozisyonu bile etkiler.
�? Arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Ü.Sayın’ın “Bu Şener paşa ADD’lerle koordine bi hareket başlatıyormuş.” “Ama yani Şener paşa yapamaz o işi yani.” dediği, Arif’in “Çünkü büyük para var” dediği, Ü.Sayın’ın “Büyük para işi. Tape:1561, 28.01.2008 tarihinde Emin Gürses ile Mustafa… İzmir’de meydanlarda değil. Dann diye meclise girecen. Emin’in “…. eğer imkan varsa ADD başkanı Şener Eruygur paşaya haber gönderin.” “emniyet teşkilatında onla ilgili dosya hazırlanıyor.” “… Sevgi hanımla bağlantılı. Ergün Poyraz her gün Sevgi hanımın yanında, her gün onunla konuşuyor.” şeklinde konuşmalarından şüphelinin örgütsel konumu ortaya çıkmaktadır. Bu çeteye bu bilgileri sağlayan Jandarma Eski Genel Komutanı. 11.03.2008 günü saat:11.48 de, Tamer ile “Öbür konuda mutabakat bildirildi mi diğer tarafa” “O şeyle ilgili biz kaç kişiyiz ile ilgili” şeklinde yaptığı görüşmede içeriğinden Tuncay Özkan‘ın biz kaç kişiyiz adlı oluşumuyla irtibatlarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Tuncay Tzkan’la anlaşamamışlar.” dediği, Arif’in “Bunu tak diye Ankara’da bitirecen işi. K.Alemdaroğlu'nun "…ee şeye mi Meclise doğru yürüyüş mü yaptılar" dediği, x bayanın "Şimdi yapmışlar ama engellenmiş yolu değiştirmiş polis ben çünkü ordan çıktıktan sonra Mamak’a gittim" dediği, K.Alemdaroğlu'nun "Ben şöyle bir şey düşündüm bugün işte acaba ADD Rektörleri Ankara’da bir toplantıya çağırıp, Çarşamba veya Cuma meclise yürüttürebilirmi onları" dediği, x bayanın "Anladımda yani isterseniz siz Şener Paşayla konuşun bu konuyu ben kendisiyle konuşmuyorum" dediği, K.Alemdaroğlu'nun "Şimdi…ben konuşurum konuşmasına da ama yani şeydeki yönetimdeki rektörlerle de ben mi konuşayım" dediği, x bayanın bir süre ADD hakkında konuştuktan sonra “… Yoksa öteki türlü olacak iş değil” “Basacaksın meclisi, onun için, bitecek yani.” “Dün Sürmen agaya uğradım.” dediği, Ü.Sayın’ın “Ne diyo, bu durumlar için? Şeyler bitmiyo yani zamanlar” dediği, Ü.Sayın’ın “bu son aşamaya geldi yani son anda uyandık yani son anda uyandık. Ergün Poyraz … bu belgeleri Şener Paşanın verdiği, onun aracılığı ile verildiği söyleniyor.” “.. ” dediği, Arif’in “Gidişat iyi değil diyo.” dediği, Ü.Sayın’ın “Türkiyenin gidişi nolcak, onların gidişi hiç önemli değil.” dediği, Arif’in “Mart Mart diyolar ama, daha önce de Ocak demişti, şimdi de Mart diyo. Hiç orda yok İzmir Ankara işi değil.
Ne diyorsun sen orda? O bambaşka bir nedendi. Suudiarabistan" "Kralının gelişi 10 Kasımda tesadüfe bakın yani 10 Kasımı o mu tercih etti biz mi o tarihte davet ettik ve Atatürk'e bir tepki gösterdi bu adam" diyerek Anıtkabiri ziyaret etmemesinden duyduğu rahatsızlığı aktardığı, devamında ".. Sen kendini kabul ettirmiş bir yazarsın." dediği, Güler'in "Senin söylediklerin hayır ben o zaman da izah etmiştim sana. İyi canım Ankara İstanbul gidiyorum geliyorum. Tamam ben orda bişey öğrenemeyeceğimi anladım sen napıyorsun? Veli KÜÇÜK'le Ferit İLSEVER, Kemal ÖZDEN, bir araya geldiler, Cumhuriyet Gazetesini satm alacaklardı." Dediği, Gürbüz ÇAPAN'ın "Öyle bir şey demedim ben" dediği, Ferit İLSEVER'in "Kardeşim ya sen Allah aşkına yapma ya. Kazakistan'daydım bende." dediği ve kazakistan’da iş almaya çalıştığından ve oradaki devlet görevlileri ile görüştüğünden bahsettikten sonra "Engin Akçakoca var ya. İyiyim valla boğuşup duruyoruz. SÖZLERİNİ TUTUYORUM MERAK ETME. Cumhuriyet Gastesini bana satm aldırdın Veli KÜÇÜK'le beraber gazete kurduruyorsun. DEDİĞİN BANA TEMBİH ETTİĞİN KİŞİLERLE GÖRÜŞMÜYORUM, DEDİKLERİNİ YAPIYORUM." dediği, Velinin "Yanlış şeyler döner yani. Eski BDDK başkanı." "He Engin benim sevdiğim bi arkadaşımız.
Diyarbakır escort bayan Numarasını nasıl ve nereden kullanabileceğiniz konusunda herhangi bir sorununuz varsa, web sitemizden bize e-posta atabilirsiniz.
